GÜMRÜKLERDE AMME ALACAĞININ CEBREN TAHSİLİ (HACİZLİ ALACAKLAR)

GÜMRÜKLERDE AMME ALACAĞININ CEBREN TAHSİLİ (HACİZLİ ALACAKLAR)


I-GİRİŞ

Gümrük Kanunu kapsamında hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen gümrük vergilerinin([1]) tahakkuku ile para cezalarına ilişkin kararların düzenlenmesi, bunların tebliği, tahsili (cebri tahsilat hariç), tecili, taksitlendirilmesi ile geri verilmesi veya kaldırılması ve alacağın terkinine ilişkin usul ve esaslar Gümrük Genel Tebliği (Tahsilat İşlemleri) Seri No 2 ile 21.01.2014 tarihli ve 28889 sayılı R.G.de yayımlanmıştır.

Gümrük vergilerinin zaman aşımı, ödeme süresi ve itiraz süresi ile ilgili olarak Gümrük Kanununda özel hükümler bulunması nedeniyle, amme alacağının cebren tahsili aşamasına gelene kadar takip edilecek sürecin tek bir tebliğ ile düzenlenmesi uygulama birliği sağlamıştır. Buna karşılık, ödeme emri ve sonrası cebren  tahsilatlarla (hacizli alacaklar) doğrudan 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunu, bunların tebliğinin ise 213 Sayılı Vergi Usulü Kanunun uygulanması gerektiği halde buna ilişkin toplu bir düzenleme yapılmadığı, olay bazında dağıtımlı yazılar veya konu başlıklı genelgelerin yayımlandığı görülmektedir.

Bununla birlikte, menkul malların haczine ilişkin olarak Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2008/1 Sayılı Genelgeleri mevcut olup, gayrimenkul malların haczine ilişkin Maliye Bakanlığının yayımladığı tebliğler dışında herhangi bir mevzuat yayını bulunmamaktadır.

II- MEVCUT MEVZUAT YAYINLARI

Hacizli alacaklarla ilgili söz konusu genelge ve tasarruflu yazıların başlıcaları tarih sırasına göre aşağıdaki gibidir. Gümrük idaresince tahsili gereken amme alacaklarının cebren tahsili ile ilgili olarak taşra teşkilatında olay bazında değerlendirmeler yapılabildiğinden makale metninde mülga yazılara da yer verilmiştir.

- Gümrükler Genel Müdürlüğünün 07.06.2000 / 17438 mülga([2]) yazıları

Muafiyet kapsamında teslim edilen gemi yakıtlarını dahili seferlerde kullanmaları durumunda gümrük idaresi tarafından tanzim edilen ve acenta ile kaptan tarafından da imzalanan sorgu kağıtlarına istinaden bu yakıtlara ait vergi ve resimlerin ilgili acentalara tebliğ edildiği, tebliğ edilen tahakkukların ödenmemesi nedeniyle ihtiyati haciz kararı alınarak Liman Başkanlıklarına intikal ettirildiği, gemi sicillerine haciz şerhi düşülmesine rağmen vergi ve resimlerin zamanında ödenmediği, devlet alacağının da tahsil ve takip yönünden sürüncemede kaldığı belirtilerek; tahakkuk ettirilen vergilerin bir an önce tahsil edilmelerini teminen haciz safhasına gelmiş gemilerin 4458 Gümrük Kanunu’nun 176 ncı maddesinden yararlandırılmaması ile icra müdürlükleri tarafından vergi borcu bulunan gemiler için “Seferden men kararı” ihdası halinde mezkur gemilerin takibi ve alacağın tahsili yoluna gidilmesi gerektiği belirtilmiştir.

- Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2000/42 Sayılı Genelgeleri

Geçici depolama yerleri ve antrepolarda bulunan eşya ile ilgili olarak İflas Daireleri ve İcra Müdürlüklerince, üçüncü şahısların alacakları ve aldıracakları haciz veya sair tedbirler için eşyanın cins ve miktarı ile sahiplerinin de açıkça belirtilmesi şartıyla geçici depolama yeri veya antrepo işleticisine bildirilmesi, Geçici Depolama Yeri veya Antrepo işleticisi tarafından kayıtlarına bu eşyanın durumunu belirtir şerh düşülmesi ile aynı zamanda durumun gümrük idaresine bildirilmesi,

Eşyanın gümrük idaresince geçici depolama yeri olarak kabul edilen yerde veya gümrük sahasında bulunması ya da eşyanın konulduğu geçici depolama yeri veya antreponun gümrük idaresince işletilmesi halinde, bildirimin ilgili gümrük idaresine yapılacağı talimatlandırılmıştır.

Aynı konu, Hukuk Müşavirliğinin 2012/1 sayılı Genelgelerinin “Haciz İhbarnameleri” başlıklı 9.maddesinde işlenmiş olup, söz konusu hükümler üçüncü şahısların hacizli alacakları için gümrük idaresine yapılan bildirimleri içermektedir.

- Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünün 2001/7 Sayılı Genelgeleri

Genelgede anılan Genel Müdürlüğün taşra teşkilatında görevli Gümrük Muhafaza Memurlarına Denetim Elemanları ve Gümrük İdareleri tarafından "tebligat yaptırma, zapt etme, adres tespiti, kamu alacağının tahsili ve benzeri" taleplerde bulunularak görevlendiril­dikleri belirtilerek, Muhafaza Memurlarının bu işlemlerde görevlendirilmemesi, sadece mevcutlu getirtme ve kaçakçılık konusunda araştırma, arama ve zaptetme ile görevlendirilebileceği vurgulanmıştır.

- Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2001/48 Sayılı Genelgeleri

İlgilisine tebliğ edilerek kesinleşen para cezaları ve her türlü kamu alacağının tahsilatı için Gümrük İdarelerince düzenlenen Haciz Varakalarının takip ve tahsil işlemlerinin o mahaldeki gümrük idaresince yapılması, tahsilat aşamasında gerektiğinde Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünün 15.06.2001 tarihli 2001/7 sayılı Genelgelerinde de belirtildiği gibi konunun Gümrükler Muhafaza Başmüdürlüğüne intikal ettirilerek müştereken yapılması (anılan genelge amir hükmü ile çelişmesine rağmen müştereken yapılmasının ifade edildiği),

Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde; ilgili gümrük idaresince düzenlenen Haciz Varakalarının takip ve tahsil işlemlerinin o mahalde bulunan gümrük idaresine, gümrük idaresi bulunmaması halinde ise o mahaldeki vergi dairelerine yaptırılması gerektiği vurgulanmıştır.  

- Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2008/1 Sayılı Genelgeleri

Genelgenin konusu “Hacizli menkul malların satışı” olup, 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, resim, harç, zam ve cezalar için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gümrük müdürlükleri tarafından haczedilen menkul malların, tasfiye dairesi olan yerlerde Tasfiye İşletme Şube Müdürlüklerince nasıl satılacağı ayrıntılı bir şeklide işlenmiştir.

- Gümrükler Genel Müdürlüğünün 07.05.2009 / 10083 yazıları

Gümrük idaresince borçlularından talep edilen haciz aşamasına gelmiş amme alacağının, vergi daireleri nezdinde tespit edilecek KDV iadesi/mahsubu alacaklarından tahsil edilmesi yönünde işlem yapılabileceği belirtilmiştir.

- Gümrükler Genel Müdürlüğünün 15.06.2009 / 13068 yazıları

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden alınan 02.06.2009 tarihli ve 96050 sayılı yazıda; kayıtlarında haciz, rehin ve ihtiyati tedbir gibi şerhler bulunan araçların geçici olarak yurtdışına çıkarılmalarında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bağlı yönetmelik hükümlerince, kurumlarını ilgilendiren yönüyle herhangi bir sakınca bulunmadığı ancak ihraç işlemlerine tabi tutulan araçlar üzerinde haciz, rehin ve ihtiyati tedbir gibi şerhler bulunması halinde tescil ve vergi kayıtlarının kapatılmasının mümkün olmadığı, belirtilmektedir.

Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 25.05.2010 / 1334 yazıları

Ardiye ücretlerinin satış maliyetlerini geçtiği durumların vukuu bulduğu belirtilerek hacizli araçların yediemin yerine öncelikli olarak TASİŞ ambarına tesliminin uygun olacağı belirtilmiştir.

Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 26.06.2012 / 2021 yazıları

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında tasfiyelik olan taşıtlarda motorlu taşıtlar vergisi nedeni ile daha önce ilgili vergi dairelerince konulmuş haciz tedbiri olması durumlarda, hacizli taşıtın satış bedelinden rüçhan hakkının hangi hallerde düşüleceği konulu Gelir İdaresi Başkanlığının 30.04.2012 / 046765 yazıları gönderilerek uygulamadaki tereddütler giderilmiştir.

- Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğünün 10.03.2014 / 01433 yazıları

 “Amme Alacaklarının Rüçhan Hakkı” konulu yazıda kısaca; haciz yoluyla tahsil edilen amme alacaklarında eşya takyidatları ve haczedilen eşyada rüçhan hakkı ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan görüş istenildiği,,  adı geçen Başkanlıktan alınan 24/02/2014 tarihli 21148 sayılı yazı ile Başkanlıklarının Tahsilat İç Genelgesi Seri No: 2007/4 e göre işlem yapılması gerektiği bildirilmiştir.

Bahsi geçen 2007/4 Tahsilat İç Genelgesinde; Amme alacaklarına öncelik hakkı veren 6183 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde, üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden önce o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulduğunda satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağına ilişkin düzenlemeler yer aldığı, borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacağının sırasının belirlendiği; 13 adet örnek eşliğinde sıra cetveli düzenleme yetkisinin icra dairelerine ait olduğundan, icra dairelerince düzenlenen sıra cetvellerinin madde hükmü çerçevesinde titizlikle değerlendirilmesi ve gerektiğinde yetkili muhakemat müdürlüğü aracılığıyla itirazda bulunulmasının icap ettiği; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 142’nci maddesi gereğince sıra cetvellerine itiraz süresi 7 gün olduğundan, gerektiğinde bu süre içerisinde yetkili icra mahkemesinde dava konusu edilmek üzere durumun yetkili muhakemat müdürlüğüne bildirileceği vurgulanmıştır.

- Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin 26.05.2014 / 571568 yazıları

Taşra gümrük idarelerinde görevlendirilen Avukatların ve bu meyanda Hukuk İşleri Servislerinin/Şubelerinin icra takibine ilişkin yetkilerinin sadece 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile sınırlı olduğu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümleri gereğince yapılacak işlemlerle ilgili yetki ve görevlerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Diğer bir ifade ile üçüncü şahısların haciz koydurduğu menkul veya gayrimenkuller üzerinde gümrük idaresinin de hacizli alacağı olması durumunda rüçhan hakkı takibi için Avukatların görev alabileceği, doğrudan gümrük idarelerinin haciz koyduğu menkul veya gayrimenkullerin satış yoluyla amme alacağının tahsilinde Avukatların görevlendirilemeyeceği mütalaa edilmiştir.

- Gümrükler Genel Müdürlüğünün 07.07.2014 / 148471 yazıları

TIR karnesi kaynaklı alacaklarla ilgili kefil kuruluş TOBB nezdinde yapılacak haciz işlemlerinde öncelikli olarak bildirilen ilgili banka hesabından karşılanması gerektiği, belirtilmiştir.

- Gümrükler Genel Müdürlüğünün 17.03.2015 / 6675558 yazıları

Haciz müzekkerelerine konu araç yakalamalarının Bakanlığımız görev alanı içerisinde bulunmadığı, icra takibine konu araçların yakalanması talebini içeren icra müzekkerelerinin ilgili muhakemat müdürlüğü nezdinde gerekli yasal yollara başvurulması için Hukuk Müşavirliğine gönderilmesinin uygun olacağı, belirtilmiştir.

- Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğünün 2016/7 Sayılı Genelgeleri

Amme borçlusu adına kayıtlı gayrimenkul eşyanın haczine ilişkin işlemlerin, elektronik ortamda yürütülerek işgücü ve zaman kaybının önlemesi ile kırtasiye ve posta masraflarının azaltılması amacıyla, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro verilerinin “TAKPAS” üzerinden paylaşılmasına ilişkin protokolün 22.01.2016 tarihinde imzalandığı, bu protokol ile tapu sicil kayıtlarına elektronik ortamda erişim sağlandığı, ‘TAKPAS Web Servisi’ uygulama ekranının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İntranet Portalında Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü/Kesinleşmiş Gümrük Alacaklarının Takibi başlığı altına eklendiği belirtilerek, yetkililerce sorgulama yapıldıktan sonra, sorgu sonucu elde edilen bilgiye göre gümrük borçlusunun gayrimenkul kayıtlarına haciz konulmak üzere, haciz bildirilerinin Gümrük Müdürlüklerince ilgili tapu sicil müdürlüğüne doğrudan tebliğ edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

III- İLGİLİ MEVZUAT

- 4458 Sayılı Gümrük Kanununun 5911 Sayılı Kanunun ile değişik 197/5. Maddesi; 201. Maddesi; 5911 Sayılı Kanun ile değişik 232/1.Maddesi ile 6455 Sayılı Kanun ile eklenen 232/2.Maddesi birlikte değerlendirildiğinde; gümrük vergileri ile gümrük vergilerinden kaynaklanan idari para cezalarının süresi içinde ödenmeyen kesinleşmiş olanlarının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanacaktır.

Gümrük vergileri alacağına bağlı olmayan maktu veya nispi para cezalarının 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde idari para cezalarının Genel Bütçeye gelir kaydedileceği, Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin kesinleşen kararların da, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığı’nca belirlenecek tahsil dairelerine gönderileceği belirtilmiştir.

Ancak, Maliye Bakanlığı'nın 17/10/2012 tarihli 106725 sayılı yazılarında, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasının Bakanlıklarına verdiği yetkiye istinaden, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gümrük birimlerince verilen idari para cezalarının takibinin ilgili gümrük birimlerince yapılmasının uygun görüldüğü belirtilmektedir. (Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2013/38 Sayılı Genelgenin 8.Maddesi)

Buradan hareketle, gümrük idarelerince düzenlenen her nevi vergi tahakkuku ve idari para cezalarının zamanında ödenmemiş olması (kesinleşmiş, muaccel hale gelmiş olan) durumunda cebren tahsili için 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılması gerekmektedir.

- 6183 Sayılı Kanunun 5.Maddesinde; “Borçlu veya malları başka mahallerde bulunduğu takdirde, tahsil dairesi borçlunun veya mallarının bulunduğu mahalde yapılacak takipleri o mahaldeki aynı neviden amme idaresinin tahsil dairelerine niyabeten yaptırır” hükmü ile borçlunun adresine göre hacizli satış işlemini, tahakkuku-haciz varakasını düzenleyen idare yerine başka bir gümrük idaresinin yapabileceği belirlenmiştir.

- 6183 Sayılı Kanunun 8.Maddesinde; “Hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu kanunda yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.” Hükmü yer almakta olup, Gümrük Genel Tebliği (Tahsilat İşlemleri) Seri No 2’nin 14.Maddesinin 1.fıkrasındaki “Kesinleşen ve 6183 sayılı Kanunun 55 ve müteakip maddeleri gereğince takibi gereken alacaklara ilişkin tebligatlar, mezkur Kanunun 8 inci maddesi uyarınca 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun tebligat hükümlerine göre yapılır.” hükmü ile de kesinleşen kamu alacaklarının ödeme emri ve ileri aşamalardaki tebligat usul ve esaslarının nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, ödeme emri ile daha ileri aşamadaki tebligatların 7201 sayılı Tebligat Kanunu kapsamında değerlendirilmemesi (menfi) gerekmektedir.

- 213 Sayılı Kanunun 93 ila 107. maddeleri arasındaki hükümler aynı zamanda Gümrük Kanununa göre kesinleşen amme alacaklarının muhatabına yapılacak tebligat usul ve esaslarını da içermektedir. Söz konusu tebligatlarla ilgili olarak 15/04/1952 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Seri No 11 bulunmaktadır.

- 6183 Sayılı Kanunun 21.Maddesinde; “Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerine amme alacağı içinde haciz konulursa bu alacaklı da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur.” hükmü ile üçüncü şahısların hacizlerine iştirak edilebilmesi mümkün olduğu değerlendirildiğinde hacze iştirak 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında gerçekleştirilebilecektir.

- 6183 Sayılı Kanunun “Cebren tahsil ve takip esasları” Bölüm Başlıklı 54-61. maddelerinde ödeme emri ve mal bildirimi; 62-76. maddeleri arasında haciz işleminin genel hükümleri; 77-87. maddelerinde menkul malların haczi; 88-99. maddeleri arasında da Gayrimenkul Malların haczi ve satışı hususları işlenmiştir.

Bu maddeler arasında özellikle “Amme idareleri arasında hacze iştirak” başlıklı 69.Maddede; “Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi tarafından yapılan hacizlere, amme alacağı bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olmak şartiyle, haczedilen mallardan herhangi biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir.

Hacze iştirak halinde, hacizli malın bedelinden ilk önce haczi yapan dairenin alacağı tahsil olunur. Artanı hacze iştirak tarihi sırası ile alacaklarına mahsup edilmek üzere, hacze iştirak eden dairelere ödenir.” hükmü yer almakta olup, üçüncü şahısların hacizli alacaklarına iştirakte olduğu gibi garameten taksim söz konusu olmayıp, ilk önce haczi yapan idarenin alacağının tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır.

- Menkul malların haczi ile ilgili olarak uyguluma usul ve esaslarına ilişkin Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2008/1 Sayılı Genelgeleri olmasına karşın gayrimenkul malların haczine ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca herhangi bir düzenleme olmadığından Maliye Bakanlığının 30.06.2007 tarihli 26568 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri A Sıra No 1’in İkinci Kısım/Üçüncü Bölümünde yer alan “Gayrimenkul Malların Haczi ve Satışı” bölümlerinden faydalanması,

Aynı tebliğin İkinci Kısım/İkinci Bölümünün 14.maddesinde; “6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden; Bakanlığımıza bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen amme alacaklarında tutara bakılmaksızın, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen amme alacaklarında 50.000,- lira ve üzeri için, il özel idareleri ve belediyelere ait amme alacaklarında ise 10.000,- lira ve üzeri için tanzim edilen haciz bildirilerinin bankaların genel müdürlüklerine tebliğ edilmesi uygun görülmüştür. (11.09.2013 tarihli ve 28762 sayılı R.G. Seri A, Sıra No 5 Tebliğ ile değişik)

Bu kapsamda posta yoluyla yapılacak tebligatlarda;

Haciz bildirilerinin her amme borçlusu için ayrı ayrı düzenlenmesi,

Haciz bildirisine konu amme alacağı aslı ve fer’ilerinin toplamının dikkate alınması,

Haciz bildirilerinin banka genel müdürlüklerine 7 günlük süre içinde cevap verilmesini engelleyecek şekilde topluca gönderilmemesi,

gerekmektedir.” hükmü yer almakta olup, banka hesaplarının da menkuller kapsamında haczedilebileceği vurgulanmıştır.

IV- SONUÇ

Yukarıda ağırlıklı olarak mevzuat metinleriyle anlatılmaya çalışılan haciz yöntemi ile gümrük amme alacaklarının tahsilinin, menkul malların haczi için yapılan düzenleme ile yeknesak bir uygulamaya gidildiği anlaşılmakla birlikte, gayrimenkul malların haczi için herhangi bir düzenleme olmadığı bu nedenle de taşra teşkilatında yeknesak bir uygulama oluşmadığı, birçok gümrük idaresinde haciz konulan gayrimenkulun bir başka kurum tarafından satılmasının veya borçlunun haciz işlemini kaldırmak için ödeme yapmasının beklenildiği veya haciz konulan gayrimenkulun satış işleminin yapılıp yapılamayacağı konusunda tereddütler yaşandığı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında değerlendirilmeye çalışıldığı ve sürecin gereksiz yere uzadığı ve hatta uzun vadede çözümsüz kaldığı gözlemlenmektedir.

Buradan hareketle, cebren tahsile konu olacak gümrük mevzuatı uyarınca doğmuş amme alacaklarının;

-          KDV mahsubu ve banka hesaplarının haczi ile alacakların tahsilinde doğrudan tahakkuku düzenleyen ilgili gümrük müdürlüğünce işlemlerin yürütülmesi ile KDV Mahsubu veya Banka Hesaplarında bulunan değerlerin alacakların tamamını karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, tamamı veya bir kısmını karşılaması durumuna göre mahsup veya banka tahsilat işleminin yapılarak geriye kalan alacaklar için menkul veya gayrimenkul haciz işlemlerine başlanılmasının,

-          Menkul malların haczi ile alacakların tahsilinde mevcut uygulama ile devam edilmesinin,

-          Gayrimenkul malların haczi ile alacakların tahsili için ise öncelikli olarak hacizli gayrimenkulun bulunduğu ilde Tasfiye İşletme Müdürlüğü olması durumunda bu kurumca, Tasfiye İşletme Müdürlüğü bulunmayan bölgelerde o ilde bulunan Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün Tasfiye Şubesince, diğer durumlarda ise hacizli gayrimenkulun bulunduğu ildeki Gümrük Müdürlüğünce sonuçlandırılmasının (Gümrük İdaresinin bulunmadığı yerlerde ise Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğüne gönderileceği hükmü saklı kalmak kaydıyla) uygun olacağı,

            Bu itibarla, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Taşra Teşkilatı Çalışma Yönetmeliğinin 25, 29/A, 33, 34, 36/A-38/C ve 40. Maddeleri başta olmak üzere düzenlemeler yapılması ile  Hukuk İşleri Şubesinde görevlendirilen Avukatların da yer alacağı görevlendirme ve yetkilerin yeniden tanımlanarak her bir taşra gümrük idaresinde hacizli gayrimenkul satışlarına ilişkin yeknesak bir uygulamaya gidilebilmesi için tebligat usul ve esaslarını da içeren idari bir düzenleme yapılmasının yerinde olacağı düşünülmektedir.

30.03.2016

Osman ERDOĞAN

Kütahya Gümrük Müdür V.

 

 

Sosyal medyada paylaşın


Facebookta Paylaş | Tweetle

Copyright © Uğurlu Gümrükleme 2018.

  by: Design ilhanc